Eğitim
Reformu Girişimi (ERG), ‘Türkiye’de Eğitime Ayrılan
Kaynaklar’ başlık bir bilgi notu ile eğitim bütçesini
değerlendirildi. Buna göre kamu tarafından eğitime ayrılan
bütçenin yüzde 77’sini oluşturan MEB bütçesi, 2016 yılında
76.4 milyar lirayken 2017 yılı için 85 milyar liraya çıktı.
Yıllar içerisinde gerçekleşen enflasyon da dikkate alındığında
bütçenin 2006’dan bu yana 2 katına çıktığı anlaşılıyor.
Metinde, ikili öğretimin yakın zamanda son bulmasının gerçekçi
görünmediği belirtildi. Okul öncesi eğitimin çocukların
akademik başarıları için büyük önem taşıdığı PISA 2015
sonuçlarında da ortaya çıktığı belirtilen açıklamada, bu
alana öncelik verilmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada yer
alan diğer bulgular ise şöyle:
2015
yılına ait verilere göre, ikili öğretim oldukça yaygın.
İlkokul öğrencilerinin yüzde 50.5’i, ortaokul öğrencilerinin
yüzde 40.8’i, ortaöğretim öğrencilerinin yüzde 10.2’si
ikili öğretim yapan okullara devam ediyor. 2016’da temel eğitim
kademesinde yapı tesisi için yaklaşık 864 milyon lira ayrıldı.
Derslik sayısı ise son bir yılda yaklaşık yüzde 4 arttı. 2017
yılı için ayrılan yapı tesisi ödeneğiyle derslik sayısında
benzer bir artış beklenebilir. Derslik sayısında yüzde 4-5
aralığında artış ile ikili öğretimin yakın zamanda son
bulması ise gerçekçi görünmüyor.
AİLELERİN
EĞİTİM HARCAMALARI ARTIYOR
Türkiye’de
ailelerin eğitim harcamaları artıyor. Bu artış temelde özel
okulların eğitim sistemi içindeki payının artmasına paralel
olarak değerlendirilebilir. Özel öğretimin eşitliği ve niteliği
bozma risklerinin gündemde tutulması gerekiyor. Bu konuda özellikle
geçici bir okul türü olan temel liselerde öğrenim gören
çocukların sayısındaki artış dikkat çekiyor. Özel öğretim
kurumu sayılarında 2016-17’de bir önceki yıla göre düşüş
yaşansa da, özel okulların tüm okullar içindeki payı, okul
öncesinden ortaöğretime dek tüm kademeler dikkate alındığında,
yüzde 10.5; özel okullara devam eden çocukların payı yüzde 6.6.
OECD
ORTALAMASININ GERİSİNDE
Öğrenci
başına harcamada Türkiye, son yıllardaki artışa karşın OECD
ortalamasının oldukça gerisinde yer alıyor. Öte yandan PISA 2015
sonuçları, öğrenci başına yapılan harcamayı artırmanın
önemine ilişkin bir bilgi sunuyor. PISA sonuçlarına göre,
öğrenci başına 6 ile 15 yaş arasında yapılan kümülatif
eğitim harcaması 950 bin doların altında olan ülkelerde, eğitim
harcaması ile akademik başarı arasında anlamlı bir ilişki
bulunuyor. Türkiye’de, 6 ile 15 yaş arasında öğrenci başına
32.752 dolar harcandığından öğrenci başına eğitim harcamasını
artırmak akademik başarı için büyük önem taşıyor.
850
BİN OKUL ÇAĞINDA SURİYELİ
2016
verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 850 bin okul çağında
Suriyeli çocuk yaşıyor. Bu çocukların yaklaşık 166 bini devlet
okullarında, yaklaşık 331 bini de geçici eğitim merkezlerinde
(GEM) öğrenim görüyor. Kapsayıcı bir eğitim için Suriyeli
çocukların tümünün nitelikli eğitime erişimi önemli. Suriyeli
çocukların eğitim haklarının tam olarak sağlanması için
ayrılan kaynakların verimli kullanılmasına dikkat edilmeli.