İstanbul Valisi Vasip Şahin, "Eğer yıllar sonra hatırladığınızda
burnunuzun kemikleri sızlayabiliyorsa, o öğretmen gerçek öğretmen
olmuştur. Mesleğe aşkla bağlanma noktasındaki eksikliğimizi tamamlarsak
inanın bu ülke, ilkokul mezunu bile olmayan yatırımcısının, dünyanın en
uzak köşelerinde yatırım yaptığına şahit olmuştur." dedi.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen
Yetiştirme ve Geliştirme Müdürlüğü'nün önderliğinde, İstanbul
Üniversitesi (İÜ), İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile yapılan
protokoller çerçevesinde hazırlanarak hayata geçirilen, "İstanbul
Öğretmen Akademileri" projesinin tanıtım toplantısı, İÜ Cemil Bilsel
Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Vali Şahin, "İstanbul Öğretmen Akademileri" projesinin tanıtım
toplantısında yaptığı konuşmada, öğretmenlerin "rol model" olduğunu
söyledi.
Herkesin çocukluğunda ve gençliğinde öğretmenin bir kahraman olduğunu
ifade eden Şahin, "Öğretmen yanlış yapmaz, onun söylediği her şey,
verdiği her bilgi doğrudur, onun aksi tartışılamaz ve her anlamda
liderdir." görüşlerine yer verdi.
Bunun çok önemli bir imkan ve avantaj olduğunu vurgulayan Vali Şahin,
"Hangi bilgiyi verirseniz almaya hazır, karşınızda muhatap bir kitle var
ama bir o kadar da sorumluluğu gerektiren bir durum."
değerlendirmesinde bulundu.
Öğretmenin imkanları sınırlı olan, her an her şeye ulaşamayan bir insan olduğunu anlatan Şahin, şöyle konuştu:
"Bir müddet geçer, kendisini tüketmeye başlar. İşte o zaman bizlerin,
eğitim yöneticilerinin, eğitimle ilgili sorumluluk taşıyan grupların,
kişilerin, kurumların sorumluluğu devreye girer. O öğretmenler bizimdir.
Tazelememiz, onlara bu imkanı sağlamamız... Bu projeyle bunun çok
önemli bir adımı atılmış oldu. Öğretmen akademileri hem gönüllü olması,
hem de oldukça akademik bir kadroyla teçhiz edilmiş olması, herkes
tarafından kabul edilmiş, yetkin, oldukça mütekamil insanların burada
ders veriyor olması, bunun aslında ne kadar faydalı bir proje olduğunu
gösteriyor. "
Vali Şahin, projenin hayallerinden biri olduğunu, görev yaptığı iki
ilde, "Aile öğretmenliği" projesini başlatığını anlatarak, bu projenin
ilk ayağının, öğretmen, veli ve öğrenci üçlüsünü buluşturmak, diğer
tarafının ise öğretmenin kendisini yetiştirmesi üzerine olduğunu
vurguladı.
Bugün bunu görmenin mutluluğu içerisinde olduğunu kaydeden Şahin, konuşmasına şöyle devam etti:
"Öğretmenin çok kısa, bilimsel değil ama duygusal tanımı şudur. Eğer
yıllar sonra hatırladığınızda burnunuzun kemikleri sızlayabiliyorsa, o
öğretmen gerçek öğretmen olmuştur. Mesleğe aşkla bağlanma noktasındaki
eksikliğimizi tamamlarsak, inanın bu ülke, ilkokul mezunu bile olmayan
yatırımcısının, dünyanın en uzak köşelerinde yatırım yaptığına şahit
olmuştur. İyi eğitimden geçmiş öğretmenlerimizin yapacağı atılımlarla da
çok kısa sürede dünyadaki bu açığı, eğitimde basamak eksiğimizi hızla
telafi edecektir. Buna yürekten inanıyorum. Onun için bu tür projelerin
hızla yayılmasını temenni ediyorum."
- "Biz öğretmenlerimizi yetersiz bulmuyoruz"
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, bakanlığın özellikle son
15 yılda inanılmaz fiziki kapasite arttırımında bulunduğunu belirterek,
artan öğrenci ve nüfusa rağmen, derslik başına düşen öğrenciyle öğretmen
başına düşen öğrenci sayısı itibarıyla birçok alanda OECD
ortalamalarını yakaladıklarını söyledi.
Türkiye'de eğitimle ilgili tartışmaların hayırlı bir sürecin içinde
bulunduğunu, bunun hayırlı bir noktaya gideceğini kaydeden Tekin,
fiziksel kapasitesi ve imkanları itibarıyla bakanlığın maddi anlamda
ciddi bir devinim gerçekleştirdiğini aktardı.
Son iki yıldır özellikle öğrenci nitelikleri ve yeterliliklerini masaya
yatırdıklarını, bunun yanı sıra öğretmen eğitimleri veya onların yeni
sürece adaptasyonu konularını ele aldıklarını dile getiren Tekin,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yanlış anlama olmasın. Bu akademi de dahil olmak üzere bakanlığımızın
öğretmenlerle ilgili uygulamaları, politikaları şöyle bir öncülden yola
çıkmıyor. Biz öğretmenlerimizi yetersiz bulmuyoruz. Öğretmenlerimizi bu
anlamda bilgisiz falan kabul etmiyoruz, bu eleştirileri reddediyorum.
Biz sadece yıllar önce üniversiteden mezun olan, çalıştıkları bölgede,
bulundukları konum itibarıyla gelişmeleri takip etmekte zorlanan
öğretmen arkadaşlarımıza, bu gelişmeleri takip etmeleri konusunda
yardımcı olmaya çalışıyoruz. Değişen öğrenci profili var. Bu adaptasyonu
da sağlamak gerekiyor. Öğretmenle ilgili akademi ya da benzeri
isimlerle hayata geçirmeye çalıştığımız programın amacı budur. Bu bir
paradigma, mantalite değişikliğidir. Önceki yıllarda Milli Eğitim
Bakanlığındaki hizmet içi eğitimler... 2016 yılında bu tarihe kadar 40
bin öğretmen eğitimine ilişkin faaliyet gerçekleştirilmiş. Uzaktan
eğitim ya da benzeri yollarla, 310 bin öğretmen eğitim çalışmalarına
katılmış ama istediğimiz verimi alamamışız. Sebep bu mantalite.
Öğretmene, 'bilmiyorsunuz, öğretelim, anlatalım' mantığıyla hareket eden
bir yaklaşım."
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, akademilerle ilgili
gerçekleştirdiği sunumunda, eğitim sistemlerinin dünyanın her yerinde
öğrenciye hizmet ettiğini söyledi.
Eğitim sistemindeki süreçlerin yürütülmesinin merkezinde, öğretmenin
olduğu şekilde tasarlanması ve ona hizmet etmesi gerektiğini anlatan
Yelkenci, öğretmen yetiştirmenin yanında bakış açısı ve sivilleşmenin
önemli olduğuna değindi.
Yelkenci, şunları dile getirdi:
"Nasıl ki son Osmanlı ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Yahya Kemal
Beyatlı, Reşat Nuri Güntekin, daha geç dönemlerde muallim Mahir İz,
öğrencinin karşısına çıkmışsa, bugün 80 milyona dayanan nüfusumuzla bunu
yapmamız zor görünse de işin erbabı olanlar bugün öğrencinin karşısına
çıkamasa da onları öğretmenlerimizle buluşturabileceğimizi düşündük.
Bütün sistemi dönüştürmek iddiamız yok elbette ancak bir yol açmak ve
mütevazı bir başlangıç yapmak amacımızdı. Bunun için ilk yıl, bilim,
sanat, edebiyat ve lisan akademileri... Bilim akademisinin altında da
Türk İslam bilim ve düşüncesi. Sosyal bilimler ve bilim olimpiyatları
enstitülerini planladık. 5 Kasım itibarıyla programımızı başlattık.
Başvurular gönüllülük esasına dayalı olarak alındı."
Konuşmaların ardından İskender Pala, kültür ve medeniyet konulu ilk dersi verdi. Piyanist Tuluyhan Uğurlu da konser sundu.
Toplantıya, İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, akademiye katılan
öğretmenlerin yanı sıra Anadolu Ajansı (AA) İstanbul Haberleri Editörü
Hüseyin Altınalan da katıldı.
- İstanbul Öğretmen Akademileri
İstanbul'da görev yapan öğretmenlerin sahada var olan çeşitli özgün,
etkili yöntem ve uygulamalara bizzat sahiplerinden ulaşma imkanı
sağlayacak olan proje kapsamında, sanat, edebiyat, müzik, lisan ve bilim
(Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk İslam Düşüncesi ve Bilim Enstitüsü,
Bilim Olimpiyatları Enstitüsü) akademi konularında duayen kişiler ve
akademisyenler tarafından eğitim veriliyor. 5 Kasım'da başlayan
eğitimler, 30 Nisan 2017'ye kadar devam edecek.
MEB Öğretmenlere Verilen Eğitimden Memnun Değil
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Tekin: "2016 yılında bu tarihe kadar 40 bin öğretmen eğitimine ilişkin faaliyet gerçekleştirilmiş. Uzaktan eğitim ya da benzeri yollarla, 310 bin öğretmen eğitim çalışmalarına katılmış ama istediğimiz verimi alamamışız"
Yorum Gönder